Tabii ki filmin tanıtımları ve Joaquin Phoenix'in başrolde oluşu sebebiyle aşiri siradan bir şey izlicemi düşünmüyordum ama bir "orijin hikâyesi" izleyeceğimin bilinciyle filmi izleyip yine aynı bilinç hâliyle de filmden çıktım arada beş ila on yıl bırakılarak çekilen süper kahraman üçlemelerinin aksine herhangi bir biyografik tekrara düşmeyeceklerine de kesin gözüyle bakabiliyordum. Mutlaka tanıdık bir şeyler olacaktir senin icin Merve 80 yıllık bir karakterden bahsediyoruz ama anla işte, "Yine mi Ben Amca'nın ölümünü izleyeceğiz" gibi bir şey beklemiyordum(spider-man filmi anlamazsin diye parantez aciyorum). Orijin hikayesi özelinde beklediklerimin büyük bir kısmı tam olarak düşündüğüm gibi gerçekleşmedi ama ben beklediklerimden fazlasını buldum Joaquin Phoenix'in oyunculuğunu tartışacak kadar haddim olduğunu düşünmüyorum. Adama Joker'i oyna demişler, artık yönetmenin yönlendirmesiyle mi başka bir serbestlik tanındığı için mi bilmiyorum ama o, oynamaktan çok Joker olmaya karar vermiş gibi. Mimikleriyle, duygu geçişleriyle, vücudunun hareketleriyle Joker'di. Film hakkında herhangi bir fikri olmasada senin açından önceki popüler işi Hangover serisi olan bir yönetmen endişe verici olmuş olabilir ama merak etmr. Ben fragmanları izlediğim için zaten o seriyle ucundan kıyısından alakası olmayan bir şey izleyeceğimi biliyordum. Şimdi izledikten sonra daha bir rahatlıkla da şunu söylüyorum, Joker'den sonra Todd Phillips deyince akla uzun yıllar boyunca ilk olarak Hangover gelmeyecek kanka. O derece bir iş yapmış Filmde Arthur Fleck'e empati beslememiz ve özdeşlik kurabilmemiz için ellerinden geleni yapmışlar. Bunu hem çekimler ve görsellik hem oyunculuk hem de olay örgüsü için söylüyorum. Yani ornek olarakArthur Fleck'in bazı sahnelerinde kendimi, perdesi tam çekilmemiş bir evi dikizliyor gibi hissettim. Bu beni yapmamam gereken bir şeyi yaptığım için rahatsız etti ama daha ötesinde gördüğüm şeyler, evinde yalnız olduğunu düşünen kendim dâhil herhangi bir insanın yaptığı şeyler olduğu için ayrıca rahatsız oldum. Bu rahatsızlığın sebebi, özdeşlik kurmam Bir yanlış anlaşılma olmasın diye eklemem lazım. Benim açımdan film, katliamlara adı karışan, durmadan keyfine suç işleyen Batman'in baş düşmanı Joker ile değil; Joker'e dönüşecek olan Arthur Fleck ile özdeşlik kurmamızı istemiş ve bunu başarmış. Joker'e empati beslemek kısmı ise birazına şuradan bakabileceğiniz çok başka bir tartışmanın konusu. Bütünü düşündüğümde filmin söylediği harika ve yepyeni bir şey yok. Bazı mesajlar cidden klişe, bazı sahneler cidden kör göze parmak.Fakat Joker hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız bile hatta Joker'e karşı herhangi bir ilginiz yoksa bile film size bir şeyleri düşündürtmeyi başarıyor. Bunu da şiddetse şiddet, görsellikse görsellik, müzikse müzik diyerek yapıyor. Ben filmin yer yer klişelerin sınırlarında dolansa da vermekte çok başarılı olduğunu düşündüğüm rahatsızlık hissinden razıyım, ilk fırsatta bir daha izlemek de isterim.